Bakü seyahatimiz ne yeratı kaynakları, ne denizden çıkan kaliteli havyar ne de turistik amaçlı vakit tüketmekti, her ne kadar Bakü çok güzel bir şehir olsa bile… Mânevî havayı, üstü modern Bakü ile örtülmeye yüz tutuyor gibi görünse de soluyabilmek, edebî ve de mânâya dair esintiler ile gönül yapraklarımızı titretebilmekti.

Bakü(Baku, Bakı) bugün itibariyle üç kısımdan oluşmaktadır. “İçeri Şehir(İçəri Şəhər)” denilen tarihi kent kısmı, Sovyet hâkimiyeti süresinde inşâ edilen kısım ve giderek yeni binaların istilâsına uğrayan modern Bakü.

Kimilerine göre ise Büyük İskender tarafından kurulmuş olduğu söylense de Bakü’de yapılan tarihi kazılar ve arkeolojik bulgulara göre bazı tarihçiler bu toprakların tarihinin milattan önce bin yıllarına kadar gittiğini ifade etmektedir. Daha sonraları, milattan sonra 6-7.yy civarlarında ise Sasaniler’in de buralarda bulunduğuna dair kanıtlar da bulunduğu söylenir. Milatta sonra 7.yy ile 15.yy arasında ise tarihi kayıtlara göre Şirvanşahlar Devleti varlığını sürdürmüştür. Bugün de kalıntıları olan Şirvanşahlar Sarayı bu döneme ait bir eserdir. Sonra ise sırası ile Araplar ve Türkler buralara hâkim olmuşlar.

Tam da Şirvanşahlar Devleti son bulurken Azerbaycan Türklerinden olan Seyid Yəhya Şirvanî (Bakuvî) hazretleri tanınmış filozof alim ve şairlerinden biridir, Halvetîlik’in Pîr-i Sânî’si yani İkinci kurucusudur.

Seyyid Yahyâ Şirvânî, Şirvan’ın merkezi olan Şemahî’de doğmuştur. İmam Mûsa Kâzım( ra)’ın torunlarından olması hasebiyle kendisine Seyyid denilmiştir. Yahya Şirvânî küçük yaşta tahsile başlamış, bir müddet sonra Tebriz’e yerleşmiş ve burada tahsilini tamamlamıştır. Bir ara yine burada müderrislik de yapmıştır. İlmiyle, dînine bağlılığıyla ve takvâsıyla herkesin sevgi ve hürmetini kazanan Yahya Şirvânî’nin alınlarında seyyidlik ve velilik nuru parlar, yüzlerini görenler ister istemez kendilerine övgüler yağdırmak mecburiyetinde kalırlardı. Sadreddin Hayyâvî’den feyz ve tarîkat alarak hilâfet almış ve bu zâta damat olmuştur. Halîfe olduktan sonra doğduğu yere Şemahî’ye geri dönmüş, oradan da Bakü’ye geçerek ölümüne kadar burada irşâd faaliyetine devam etmiştir. Hakk’a yürüdüğü tarih (hyt.862/1472) dir. Kabri Bakü’dedir. Kırk kadar şube kurucusu yetiştiren Halvetîyye tarikatının bugünkü feyz ve tesiri, Yahya Şirvânî’nin etrafa gönderdiği halîfeleri sayesinde olmuştur.

Bizlerde bu derûn coğrafî noktadan esen ve buram buram bizi kendine çeken Pîr’in kabrini ziyaret ettik. Bu seyahatimiz ile ilgili resimleri de siz değerli üyelerimiz ile buradan paylaşıyoruz.