Bir bahar günü gibi gülüşlerin aydınlattı hayatımızı…

Kışın ortasında hissettiğimiz sıcaklığın eller havaya dedirtti de hep bir ağızdan sevda şarkıları fısıldattı.
Korkmadan elini uzattığında birlikte açıldık ufuklara…
Bindik bir gemiye fark gözetmeksizin İnsan olmanın yolculuğunda…
En güzeli Sen’din kardeşim sırdaşım arkadaşım… Gözlerin yeterdi kalbimize dokunmaya… Ve bir bir dokunan gözlerin sadırlarımızı yumuşattı da içerisine sevginden bir parça koydu.
En güzeli de neydi biliyor musun?
Elimi tuttuğun ân mıknatıs gibi sana çekilişim…
Masum bir Aşk…

Genç Tasavvufçuları Destekleme ve Geliştirme Derneği’nin düzenlemiş olduğu ve Firdevs Gürel Özel Eğitim ve Uygulama Okulu öğrencilerinin baş tacı edildiği bu değerli günde sonsuz parçada mutluluk paylaşıldı.

“En büyük engel Sevgi’sizliktir… Engeller hayatın ritmini yakalamaya engel olamaz…” düsturuyla yola çıkılarak, minik kalplerle buluşan derneğimiz korosu ve öğrenciler eşsiz güzellikte bir an geçirdiler…

Okulun öğretmenlerinden Sayın Mustafa Uğraş Beyefendi’nin açılış konuşmalarıyla başladığı program,
Dil-i Halvet Dergimiz editörü Özge Albayrak Hanımefendi’nin minik bedenlerin kocaman kalplerine armağan edilen bir mektubu okuyarak kalpleri titretti.

“Herkesten kaçardın neden kaçıyorsun ki..
Bak mesela benden hiç konuşmadık neredeyse hep senden bahsettik. Eksiği olan benmişim… Sevgisi fazla olan senmişsin.
Engel benim hayatımdaymış, düşüncelerim hep eksik…
Sevgi senin hayatındaymış, kalbin hep bir bütün…
Gördüklerimiz engel değil.. Göremediğimiz şeyler engelimiz..
Sevmeyi bilmiyorsam öğrenemediysem senden hâlâ eksik hayatım var demektir. Bir dostun elinden tutmadıysam ne bilirim sevmeyi… Sev’gi limanında Güv’en gemisinin dümenindeki kaptan Dost’um… bir satır yazdım sana bin satıra dönüştü. Eee Sen’den öğrenince birlikte sınırsız denizlere açıldık…
Elim hep elinde olsun dümen kendiliğinden Deniz’e açılır…
Sevenin hâl’inden bir not adresi ise Tek Sevda limanı, Kaptan Dost gemisi…

Yazan; Seni çok seven bir kardeşin…”

Ardından Dernek Başkanımızın sözleriyle programımız devam etti:

“En büyük engelimiz bakıpta görememek… Güne bir şükür ile başlamıyoruz. Bir günaydın demeyi bilmiyoruz. Büyüdükçe güzellikleri unutuyor, engel dediklerimiz perdelerimiz oluyor. Hayalsiz hayat olabilir mi? Çocuklarımız bizlere pırıl pırıl bakıyor. Hayatımızdaki engel Sevgi’sizliktir. Çocuklarımıza öğretebileceğimiz en önemli şey ise eşitliktir…”

Bende bir mektup yazdım canım arkadaşıma diyerek mektubunu bizlerle paylaştı sayın Başkan:

“Tüm umutsuzluğum amaçsızlığım çabasızlığım senin hayata sarılmanın nurun ala nuru şeyla bir hareketliliğe dönüşüyor. Her başlayıpta yarım bıraktığım eylemlerime birer aksiyon idi senin o küçük ama büyük yüreğin. Hiç bir kurala bağlı olmadan şart koşmadan sınır tanımadan sevdin beni. Beklentilere hapsetmedin beni. Kendiliksiz sevmenin muhteşem özgürlüğünde hür bir sevdaya tanık ettirdin sen beni… Seni bensiz sevebilmenin o muhteşem hürlüğüne erdirdin bu acz gönülü. Söyler misin güzel arkadaşım sevgi pınarım aşk kaynağım, sen hangi ara böylesine büyüdün? Benim kalbi büyük kendi küçük saf nur kaynağı güzel kardeşim, canım, yaşama sebebi aşılayan güzeller güzeli arkadaşım… Bak taa gözlerimin içine izin ver bende bakayım gözlerinin didesine… Sana doyum olmaz o saf ışığında kendimi bulayım. Senin attığın her adıma hayran bu acz garip. Seninle kendimden kendime ereyim çünkü sen saf, temiz, narin, zarif bense kaba izin ver tüm kabalıklarımı sende eriteyim.”

Böylesine eşsiz cümlelerin ardından Nilay Karakuyulu Hanımefendi’nin şefliğinde konserimiz ile şenlendi her yer, her gönül birlikte coştu…

İlahî dinletileri ile neşveye neşve katan programımız güzelliklere vesile olsun inşallah… Gönül bağı kurulan adımlarla, minik kalpler büyük kalplerin güveninde yeni Deniz’lere yelken açsın… En büyük kaptanda Sen ol kardeşim arkadaşım…

Aşk ile…