Bu akşamki yolculuğumuz Hacı Bayram-ı Velî ileydi. Bursa’dan Ankara’ya ve en sonunda da an gelip bu akşam Edirne’ye konan bir velinin sohbetindeydi. “Osmanlı’nın Başkentinden Türkiye’nin Başkentine; Hacı Bayram-ı Velî” adlı sohbete Prof. Dr. Cevdet Kılıç ve Prof. Dr. Necdet Tosun iştirak etti.
Hacı Bayram-ı Velî Hazretleri, Somuncu Baba’dan aldığı feyz ile Bayramiyye tarikatının felsefesini oluşturdu. Prof. Dr. Cevdet Kılıç bu felsefedeki üç önemli hususa dikkat çekti: “Bilmek, bulmak ve olmak. Bilmek; şeriatı, dini, Allah yolunu öğrenmekle, bulmak; aramakla, aşkla, muhabbetle, olmaksa; o gönlü belirli bir makama yükseltmek ve yüceltmekle olur.”
Prof. Dr. Necdet Tosun ise bu yüceltmeyi sağlayanın tasavvuf olduğunu güzel bir örnek vererek dinleyicilerin hafızasına kazıdı:
“Mesela, bir insan parkta bir çiçek gördüğünde ne düşünür? Eğer kapitalist bir insansa, çiçekleri koparıp satmayı düşünür. İkinci bir kişi çiçek güzeldir, kokusu da der. Ama koparayım diye düşünmez. Bu ilkine göre daha iyi bir düşüncedir. Üçüncü bir kişi ise hadîs-i şerîfte anlatıldığı gibi; ‘Allah güzeldir, güzelliği sever.’ düşüncesine bürünerek çiçeğe baktığında Allah’ın cemâl vasfını yani Allah’ın güzellik sıfatını hatırlar. İşte tasavvuf bizi birinci kişiden alıp üçüncü kişi olmaya çağırır.”
Bana her şey Sen’i hatırlatır. Tasavvuf, nereye bakarsak bakalım sadece Hakk’ın sıfatlarından meydana gelen bir Dünya’da varlığımızı sürdürdüğümüz gerçeğiyle yüzleştirir bizleri. Bu yüzleştirmeyi layıkıyla sağlayanlar ise Gönül Sultanları’dır. Hacı Bayram-ı Velî gibi gönül sultanları… Onları hatırlatan hocalarımıza teşekkürü bir borç bilir, yaşadıkları hayatları başkalarının kurtarıcısı olarak adayanlara niyaz ederiz.
GTDGD
Dil-i Halvet