Ramazan ve Bayram Ziyaretleri – (06.06.2016-04.07.2016)

RAMAZANIN ARDINDAN

Ramazan ayı için denilir ki; “Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem ateşinden kurtuluş.”

Allah’ın kullarına “gel” çağrısı ruhların O’ndan kopuşu ânından beri hiç durmaz. Çağrısını ise resulleri, nebileri, velileri aracılığıyla yapmış ve yapmaya devam etmektedir.

İşte Ramazan ayı Allah’ü Azimüşşân Hazretlerinin Resûl-i Zîşan Efendimiz aracılığıyla daveti tekrar etmeye, insanla açık bir şekilde konuşmaya başladığı aydır. Ramazan Kur’an ayıdır, bereket ayıdır. Cenab-ı Allah, Bakara Sûresi 185. ayette; “Ramazan ayı; insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır” buyurmaktadır.

Sühendan Erdin Hanımefendi 06 Temmuz 2014 tarihinde Tarafsız Haber internet gazetesinde yayınlanan yazısında, “Bu ay bir ana rahmidir. Yeryüzünün, vahyin doğduğu doğum ayıdır. Yani Kur’an o ayın içerisinde dünyaya gelmiştir. Bundan dolayı Ramazan ayı manası derin olan bir aydır. Maneviyat yüklüdür. Ramazan ayının gerçek manası, içindeki derin hakîkatte gizlidir” demektedir.

Allah sonsuzca iyiliğin, merhametin, rahmetin ve adını bildiğimiz ya da bilmediğimiz her şeyin yegâne sahibidir. İnsan ise her şeyi ve kendisini yaratan, sayısız nimetler bağışlayan Cenab-ı Allah’a şükür borçludur. Allah nasıl ki sahibi olduğu şeyleri insanın istifadesine sunduysa insan da kendisine emanet olan dünya malını bütün insanlığın istifadesine sunmalıdır. İşte Allah’ın insandan beklediği budur. Çünkü O insanı kendine benzer yaratmıştır. Eğer kişi Allah’ın rızasına talip ise O’nun emirlerini yerine getirmeyi kendine zevk edinir. Bu sebeple Ramazan yardımlaşma, paylaşma ve hayır ayıdır.

Genç Tasavvufçuları Destekleme ve Geliştirme Derneği Turgutlu Temsilciği olarak ramazan ayı boyunca yakın çevremizde bulunan bazı ailelere ziyarette bulunduk. Kendileriyle yalnız bir tas çorbayı paylaşmakla kalmadık. Aynı zamanda hayatlarından kesitlere ortak olduk.

Her şeyden evvel daha önceden tanışmadığımız halde hanelerinin kapılarını açıp bizleri kabul ettikleri için teşekkür ederiz. Onlarla vakit geçirmek bizim için çok keyifliydi. Her evin bacasından ayrı güzelliklerin tüttüğüne şahit olduk. Gördük ki şükür insanın kullanabileceği en büyük zenginlik. Yüreği güzel insanlar, “Şekerim var, çok şükür; ameliyat oldum, çok şükür; çok borcum var, çok şükür” diyen, şükrü dilinden düşürmeyen sevgili ablamız bir kere daha şükretmenin güzelliğini gösteriyor bizlere. Şükür kelâmlarına fakirler de seslerimizi, yüreklerimizi katıyoruz. Kimi zaman gözlerimiz doluyor kimi zaman yürekler burkuluyor onları dinlerken.

Çoğu yaşlı sayılabilecek bu kişilerle bir halleşme, dertleşme fırsatı oldu aynı zamanda ziyaretlerimiz. Yeri geldi dertlerine çare olması muhtemel vesileler aradık birlikte. Ya da sadece halleriyle hâllendik, hüzünlerine ortak olduk sadece. Böylece gönüller birbirine aktı, kısa sürede bir kaynaşma yaşandı. Hemen her ziyarette ev sahiplerimiz bizleri, “Sizi çok sevdik, yine gelin; yine gelecek misiniz; bizi unutmayın.” kelâmlarıyla uğurladılar.

Kainatta Hakk’ın varlığından başka hiçbir şey yoktur. O, bu dünyada esmâ ve sıfatlarıyla mevcuttur, başkada bir şey mevcut değildir. Her insan Hakk’ın kendine üflediği nefesle yaşar bu âlemde. İnsan bu âlemde yaşarken Allah’ın isim ve sıfatlarını izhar etmek mecburiyetindedir. Çünkü O, bizi kendine benzer yarattı. Madem ki Allah Vedûd’dur o halde koşulsuz sevmek her insanın Allah’a karşı borcudur. Eğer biz Allah’tan merhamet bekliyorsak ki O’nun sonsuz merhameti olmasa insan helâk olur o zaman diğer yaratılmışlara merhamet etmek mecburiyetindeyiz ve Hâlik nazarıyla bakabilmeliyiz cümle mahlukâta.

Yalnızlığın insanlığın en büyük probleminin olduğu günümüz modern zamanlarında insana ve insanlığa duyulan ihtiyaç her şeyin önüne geçmiş durumda. Özellikle yaşlılarımız kapılarını çalacak, kendilerini ziyaret edecek dost yüzlere ne kadar hasret… İyilik yapmak insanın boynunun borcu ve iyilik önce yürekle yapılmalıdır. Önce gönül hanelerinin kapıları çalınmalı gönüller fethedilmeli. İnsanın en çok insana ihtiyacı var vesselam.

Gülten KARAGÖZ

Genç Tasavvufçuları Destekleme ve Geliştirme Derneği